Fiziksel açlık ile duygusal açlık arasındaki farkları bilmen, seni o fazla kalorilerden kurtarabilir.
Sen başka tarafa bakarken kaloriler boğazından geçip gidebilir. Az önce yuttuğun 3 kurabiyeye ne oldu? Ağzında tadı bile kalmadı değil mi?
O zaman yeni bir şey dene: Farkındalık!
Yemek öncesinde, sırasında ve sonrasında düşün. Yapılan bir araştırmada, farkındalık seviyesi düşük olan kişilerin, yüksek olan kişilere göre obezite riskine yatkınlıkları %34 oranında daha fazla olduğu gözlemlendi.
Bu konuda atabileceğin ilk adım, fiziksel ve duygusal açlık arasındaki farkı anlayabilmek olmalı. Peki fiziksel açlık ve duygusal açlık nedir?
Fiziksel açlık
– Yavaş yavaş gelişir
– Midede hissedilir
– Herhangi bir yemeği isteyebilirsin.
– Tatmin edilmesi kolaydır.
Duygusal açlık
– Bir anda gelir.
– Mental bir dürtüdür.
– Spesifik bir yemeğe odaklanırsın.
– Tatmin edilmesi zordur.
Eğer açlığın fiziksel açlık ise iyi yakıtı bellidir: Protein ve sebzeler.
“Eating Mindfully” kitabının yazarı ve Dr. Susan Albers’e göre eğer açlığın duygusal ise nasıl hissettiğini anlatan 3 kelime belirle (sıkılmış, gergin, istekli) ve kafanı dağıtacak yollar bul (yürüyüş, satranç veya birine sarılmak gibi).
Yemek yediğin zaman televizyon gibi dikkat dağıtan şeylerden uzak dur. Yemeği düşün. Tadına ve yapısına odaklan. Yavaş çiğne. Dominant olarak kullandığın elini değil, diğerini kullan.
Lokmalar arasında nefes almayı da unutma; belki de yeteri kadar yemişsindir. Geriye kalan yemekler yarına kalırsa da lezzetli olabilir.
